Geçmiş zaman birinde yiğit oğlanın biri
Kasabadan köyüne göç edip gelmiş geri
Isınmış bu zamanla köyüne alışmaya
Kolları sıvayarak başlamış çalışmaya
Gün günü kovalarken annesi hislenerek
Yavrusunu çağırmış uzaktan seslenerek
Sözümde sazımdasın yavrum gel beni üzme
Kulak ver dinle beni bugünler de boş gezme
Orda burda gezme gel medreseye vereyim
Bu kışın kurana git hadi yavrum göreyim
Düşünmüş içten içe yiğit bakmış boyuna
Annem beni getirdi galiba bir oyuna
Ana cuz alıp gelmiş yavrusundan habersiz
Oğlan boyun bükerek yola düşmüş çaresiz
Oğlan varmış camiye kurulmuş baş köşeye
Kaşlarını çatarak oturmuş bir döşeğe
Göz gezdirmiş etrafa çoğu çocuk bir karış
Kuran okumak için ediyorlar ne yarış
Oğlan hocaya varmış kuranı öğret bana
Hoca ilk dersi vermiş öğren gel kana kana
İlk dersinde elifba ezberlemiş içerek
İzin alıp istemiş bir üst derse geçerek
İkinci dersi ebced buna dili dönmemiş
Bu nasıl okumadır hiç içine sinmemiş
Gece gündüz demeden derslerine çalışmış
Okumayı sökerek medreseye alışmış
Günler böyle geçerken birde gözü ne görsün
Aşk meşk yaşıyor kimi sen bu işe ne dersin
Aşk aklına takılmış çevresine bakarak
İçinde
aşk ateşi yüreğini yakarak
Şöyle bir göz ucuyla süzü vermiş kızları
Ne yürekler parçalar cilve ile nazları
Ne olacaksa olsun artık vermiş yüzüne
Amcasının kızını kestirerek gözüne
Elleri titreyerek
aşk mektebu yazarak
Namesinin içine kalptekini kazarak
Aracıyla göndermiş nameyi sıkılarak
Beklemeye başlamış yanarak yakılarak
Aradan müddet geçmiş cevap gelmiş suale
Kardeşimdir diyerek hiç almamış kaale
Oğlan kızmış bağırmış hemde umut ederek
Kalbindeki sevdası yakıyormuş giderek
Pas vermeyince yari iki gözü yaşlamış
Umudunu kesmişken işler güçler başlamış
Çift çubuğu koşarak çıkmış köyün dışına
Nerden nasıl bilsinki ne gelecek başına
İçindeki bir hisle köyüne dönmüş yüzü
Hayalmidir gerçekmi birde ne görsün gözü
Bir çeperin dibinden sevdiği kız bakıyor
Kalbine düşmüş sevdam yüregini yakıyor
İlk kez yüzyüze gelmiş peşine takılarak
Çepere sini vermiş utanıp sıkılarak
Oğlan uçup sevinmiş sevdiğini görünce
Sevdiği sevdasına karşılığı verince
Yerinde duramazmış bir saatlik görmeden
Onu hemen özlermiş daha eve girmeden
Yaşamamış bu
aşkı ne mecnunu ne kerem
Birgün yari görmese kesin olurdu verem
Oğlanın hali böyle kızda böyle olurmu
Oğlandan hiç farkı yok kız hiç altta kalırmı
Giyer çıkarmış dama beyaz çiçekli fistan
Yakarmış sevdiğini
aşkları dile destan
Bazen camın dalında kesilirmiş bir perde
Gözleri arar olmuş sevdiğini her yerde
Oğlan birgün dostlarla gidiyormuş bakkala
Dönüşünde dosları demişlerki hobbala
Giderken yük üstünde dokuz noluydu forma
Dönüşte yedi olmuş bu nasıl iştir sorma
Dostlar kıs kıs gülerek sırrını ele verme
O kız seni seviyor sende sev onu durma
Bahattinle erdalmış ona bunları diyen
Aşkına şahit olduk nedir bize hediyen
Oğlan demiş onlara benden neyi dilersen
Olmaz elin içinde bize böyle gülersen
Nice böyle şenşakrak günler görüp durmuşlar
Yakışmış birbirine on iki den vurmuşlar
Yıl yılı kovalamış birden olanlar olmuş
Oğlanın haberi yok kıza elçiler gelmiş
Oğlana haber salmış bana bir cevap gönder
Ya beni serbest bırak yada ol bana önder
Alacaksan al beni elçiyi göndereyim
Eğer almazsan beni
aşkımı söndüreyim
Oğlan almış haberi iki gözü yaş dolmuş
Sıkışmış bir köşeye iki el bir baş olmuş
Destur almış anadan başın koymuş dizine
Anam iznin varmıdır başlayayım sözüme
Anası demiş oğlum anlat nedir ki derdin
Nedir bu telesiğin birşeymi duyup gördün
Oğlan derdini demiş yalvarıp yakılarak
Anasından bir cevap almıştır yıkılarak
Ananın kolu bağlı çünkü kocası ölmüş
Yıllar geçmiş aradan ne sevinmiş ne gülmüş
Anasını kırmamış nede bir karşı gelmiş
İçindeki sevdası vade gelmeden ölmüş
Oğlan cevap yollamış
aşkımız kalpte kalsın
Mani değilim sana ekmeğin helal olsun
Ellerim boşta kaldı yarim vardı kocaya
Elimde elifbayla kala kaldım hocaya
Zaman gelip çatmıştı sevdiğinin atlısı
Görülmemişti böyle zulümlerin katlısı
Kız söz geçirememiş kalbi ile aklına
Bir sual göndererek amcasının oğluna
Kırmayıp gelirmisin bugün benim düğünüm
Sevdiğim emimoğlu görmem için son günüm
Tesadüfe bir bakın o gün oğlan çobanmış
Kardeşinin yerine hali de çok yamanmış
Sabahtan akşama dek sicim sicim yağarak
Oğlanı bir ıslatmış sırıl sıklam olarak
Oğlan eve dönmüş ki ne üstü var ne başı
Çırpınır kız kardeşi kurutur saçı başı
Kardeşi sual sormuş beklemiş cevabını
Demiş kalk gidek abi kaçırma sevabını
Bugün bir daha gelmez sen bizimsin o bizim
Kardeşine söz vermiş üzülme kara gözüm
Kırmamış sevdiğini kalkıp gitmiş düğüne
Allı duvaklı yari birden çıkmış önüne
O sıra söylenirmiş emmi oğlu türküsü
Her birini ağlatmış bu sevdanın ülküsü
Yarinin gözü yaşlı kaçarak b
aşka yere
Sızlayıp ağlayarak gelememiş bir süre
Kardeşleri koşarak yardımına gitmişler
Göz yaşını silerek bol teselli etmişler
Oğlan gidip mutluluk temmeni etmiş ona
Dillere destan bu
aşk böylece ermiş sona
Mustafa Deniz