Güneşin kavruk dudaklarındaki su damlasıydın
Aşktın saklısında
Kanıma sızışında kor
Bedenimde tendin terdin damla damla
Gün seni uyandırıp alırken eksenine
Genim sen ruhumu öpen nefesine esirdi zerrelerim
Ellerimden düşmeden
Soluğuna kenetleniyor dualar
Zikreden sözlerim tohum atıyordu içindeki vahaya
Gece
aşktı
İkiye bölünüyordu evren
Varlığın ve yokluğundaki zaman
Sen ve ben
Saatlerin durduğu takvimlerdeki yaprakta unutulmuş an
Öncesi ölüm sonrası ölüm olan saniyelerdeki tek nefeslik yaşamdaydık biz
Rüzgâr iliklerine kadar içine çekerken bahara tutkun cemrenin kokusunu
Avuçlarımızdan
Muştudur yelindeki her dokunuşun tonu
Karıncaya misafirdik
Gözlerindeki gögün saçaklarından süzülen
aşk nağmeleriyle yıkandık arındık
Gülüşlerimize Ayın mahrem gamzelerinden cennet kokuları derdik
Aşkın ölümsüzlük iksirini birbirimizde yudumladık biz....