Toy ve mahcup
yüreğime hükmeden sıcaklığın
Her şeyi alıp götürüyor
Ne kadar içten gülüşün
İçimde bin bir bahar ilkim gözlerin
Sanki senim
O kadar aşına ki ruhuma bıraktığın renklerin
Gri katılmış evreni tanımışım
Suya düşen aksim
Zürriyetim kıymetlim vazgeçemediğim tutku ılık nefesin
Huzur kokuyor koynun
Hep burada kalsam
Bakışımda dursa yüzün
Öpsen rüyalarımı
Annem gibi kutsal ruhumda bulduğum kadın
Sevdiğimsin özümdeki gerçeğim
ahh sen sen nasıl bir şeysin iliklerime kadar süzülen cemrem
Okyanuslar cılız kalır içimdeki seni anlatmaya
Bu ten nefes aldıkça seni dilecek Mevla’dan
Ayrılıkları yazmaz yazamaz gönül kalemim
Pek masum sayılmam
Hayatıma giren ilk kadın değilsin
Sana yemin ederim
İlk ürperişiydi yüreğimin
kuğu misali uzanır sıcaklığın tendeki coğrafyama
Soluğunda titrer içim
Kural tanımaz ruhumdaki volkan açlığına
Aşk şarabını içerken dudağından kana kana
Yeryüzü ikimizin
Mucizem sin
Odama sinen kokun tenimdeki ıslaklığım
Ve sarhoşluğum
Kollarımda yastığım nefesin nefesimle sevişirken kapanır gözlerim
Zamansız bölünür uykularım
Beni çağırır sevgin
Sen olurum göğsünde fark etmezsin
Gözlerinde bir ömür hüküm sürse yüreğim
Aşkım yalancı cennetim
Sokuluyor koynuma
Varlığın
İrkiliyor bedenim çisil çisil sen yağarken üryan düşlerime
Gül yüzlüm
Ben gidemem sende
Ecel nefesimde soluklanana dek
Kaydetmişti adam
Bildiği tüm sözcükleri beynine
Ve
Resetlemişti kendini
Sahnede
aşkAynı cümlelerle yeniden başlar rolünü sergilemeye
Dilinde
aşk pazarlayan adam