Bugün 24 Nisan 2024 Çarşamba, aşık olmak için güzel bir gün!

Ustalardan Şiirler



sormayın kim olduğunu
o işte
adını sunarsam kulaklarınıza
dilim tutuşur
hektar hektar yanarım
bir aysberge çarparım
dağılır bin parça olurum

o işte direnişimin yılgınlığı
dişleriyle geveleyip ismimi cismimi
tükürdü aynadaki aksine
berteraf edip suretimi
yıktı kapıları üstüme
bu kaçıncı siyanür şisesi bitirdiğim
kaçıncı ben doğmayacak kızımın
babasını yitirdiğm
bu kaçıncı sitem
kaçıncı kahır
bu kaçıncı ajitasyon
bu kaçoncı kurşun
kaçıncı kalibre
bu kaçıncı balistik raporu
bu kaçıncı faili meçhul infilakım

o işte
analiz edemediğim neşter ısırığı kalbimde
özlemindeki vebanın anti virüsü
dudağıyla dili arasında ki
yoğun trafik hattında gizli

o zamana sığmayan ışık hızında
onsuzluk kaplumbağa sürecinde
agresif yönüme zincirleri perçinlemek sebep olsa gerek
aydınlık sokaklarda ki karanlığıma

korkularımın o kurak o çorak o çatlak topraklarında
kanımla suladığım bir karanfil yeşerttim
adını onun adı koydum
o ise hala ismini bilmiyordu
isminin nerede yazılı olduğunu bilmiyordu
ki parmaklarımla yarabilseydim gövdemi
çıldırabilirdi

o bir içimlik serin gözlerini açıpta görebilseydi
onun için neleri talan ettiğimi
eğer bir görebilseydi

o her zaman aptal bir körebe oyunu içinde
müptelasıdır ebeliğin
bir kez olsun kazara bile sobelemedi beni

keşke bir brıtushum olaydı
öyle sadık
öyle vefakar
o kadar hain
sırtımda ki ihanet bu kadar uzun sürmezdi
böyle hergün milyonlarca kere ölmektense
meltemine doygun
fümesine bürünmüş
bulutlu bir eylül sabahında
bir elma ağacının kolları arasında
ölmek yakışırdı
gözleri bir mermi olsa
hiç teretdüt etmez yutardım
hani ölsem öldüğümü bilmez ya
tutup cesedimi sersem ayaklarına
çiğner cesedimi kaldırımlarla beraber

eğer bir duyabilseydi
geceleri buğulu köpek sesleri arasında
ram olan haykırışlarımı
kendini asla affetmeyecekti

boğaz esintisindeydi saçları
saçının her teline kahrımı bağlasam yetmez
ruhumu kaybedeli çok oldu
hükümsüzdür
şimdi kim bilir hangi çöp şehrin
idrar kokan mezarlığındadır
hangi günah temizler bu kirli düşünceyi
bu ayıp bana yeter sanırım
beni onun saçlarıyla azı dişlerimden asın
az mı açlığımı bastırdım çürüyen etimle
toprak kabul etmez gömmeyin beni
tören filan istemez
beni onun saşlarıyla kefenleyin

ben artık yalnızlığımın bana verdiği yetkiyle
tüm illegal aşklara ve gayri resmi sevişmelere
müebbet biçiyorum
kepenk indiriyorum buluşmalara
sinema salonlarına
turkuaz akşamlara
amonyaklı merhabalaşmalara
bir yalnızlığa daha temel atıyorum
tahaütsüz bir kimsesizlik yolluyorum kimsesizliğime
etobur bir sevdaya vejeteryan yaklaşıyorum
gebermekteyim sessiz ve kimsesiz

bu gece isyanım var asil yalnızlığıma
kaypak hayat hikayemi
sersem özlemimi
budala hasretimi
ay ışığında yakıp
bana ait olmayana gidiyorum

 
0 oy, 0.00 puan

Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri

Aslında (1185 kez okundu)
Gecelerce ben (1177 kez okundu)
Koca Gözlü Kız (2309 kez okundu)
Mine’sizliğe Sitem (1242 kez okundu)
Yazılamayan Şiir (1129 kez okundu)

Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız:
 

Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021