Bugün 28 Mart 2024 Perşembe, yaşanmadan çözülmeyen sır: aşk...

Ustalardan Şiirler



Ölümden önce sen vurdun beni oysa daha çok erkendi
en acıyan yerime, yüreğime zehir döktün
hayata karşı vakitsiz yargılandım ama daha çok erkendi
unutmaz dediklerim ilk önce unuttular
sokaklar segah makamında bir intihar çığlığıdır
vakitsiz aşklara düştüm
ben hep vakitsiz aşklara yanılmış ve yenilmiştim
içimdeki Kafkasyalı çocuk yaralı ve şizofrenik bir tarihin suçlu piçidir
tüm çiçekler bu suçlu piçin gözlerine saklanıyor
yalnızlık ve acı benim ikiz kardeşimdir artık
oysa bu çocuğun gözleri çok güzeldi eskiden
bu çocuk en acıyan yerinden kanadı her zaman
bu çocuğun gözleri çok güzeldi eskiden şimdiyse bir tımarhane
hayat senin gözlerini böyle öptü işte çocuk
anıların, düşlerin, aşkların,
yalanların ve yanlışların orta yerinde
elbette ki gülüşünden bile hüzün damlar
gözlerin neden benim uçurumum oldu ki çocuk
ben neden senin bıçağının en derin yarası oldum ki çocuk
senin ellerin neden ağlıyor ve ben hep üşüyorum ki çocuk
yaralı ve yorgun kuşların yalnızlığı senin gözlerine konmamalıydı çocuk
her şeyin kefaretini peşin ödeyen sen, bunca acıyı hak etmedin ki çocuk
bir insanı bu denli çok sevmenin bedeli bu mu olmalıydı
sen hep gizli gizli sevmenin bedelini hep böyle kanayarak ödüyorsun çocuk

şimdi bir Vivaldi dört mevsim bir sızıdır
hele Pazar sabahları Ebruli'siz bir kahvaltıyla daha acı bir sızıdır

'' ormanların tarihini aslanlar değil, avcılar; tarihi haklılar değil, galipler yazar...
hayat, karşılaştığımız fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğimizle ilgilenir. ''
Xsentius. M. Ö. IX. yy.

anılar içimde öylesine acıyor ve kanıyor ki
aşklarım aşksız, düşlerim düşsüz
sesim sensiz nefesim sensiz
sensiz sensiz her şey sensiz

her yüz güz gibi bir anıdır bunu sen de bilirsin
ama sen benim için sadece bir yüz değildin ki
yüzünü güz gibi anılara gömüp de gittin
beni buz gibi anılara gömüp de gittin ve her şey bitti
kolum kanadım yok inancım güvencim yok
dostum arkadaşım yok evim bile yok sevgili
sen benim hayatla aramdaki köprüydün
gittin ve insan bitti ve hayat bitti
şimdi ben artık nereye ve kime giderim ki
ah ne çok azız ve yalnızız artık
dostlar gelir dostlar gider kırılgan yüreğimden
düşlerimi bozguna uğratarak
ben insanların bu kadar acımasız olacağını bilmezdim
aşkın bir gün ansızın saplanan kalleş bir bıçak olduğunu hiç düşünmemiştim
çocukluğumun bu denli hayatın hışmına uğrayacağını bilseydim, yaşamazdım
bilseydim sana bile yüreğimi açmazdım
ama bilemedim ben neden hiç bilemiyorum ki sevgili
ama çocuklar neden hep kandırılıyor ki sevgili
neden çocukların gözleri çalınıyor ve ertesi gün unutuluyor
ey yar canan yar can yar
ah seni... seni kim unudar

ben hep en acıyan yerimden kanar
ben hep en öpüldüğüm yerden ağlarım

en güzel kızlar neden en aptal tiplerin sevgilisi olurlar
bazı kavramlar neden boş ve boşlukta kalırlar
bazı güzel yüzlü erkekler neden hep kızları yanıltırlar
bazı dostlar neden hep ölüdür, bazı şairler neden yalancıdır
bazı dostlar gibi neden sen de iki de bir ellerini yıkayıp duruyorsun
bazı oyunlar ve yalanlar neden bu denli kirlidir
ah vicdan....ah kanayan vicdan...oysa her şey o kadar açık ki
ah çocuk, içinde sevgi ve sevgili acıması taşıdığın sürece hep üşüyeceksin
ve bir gün gelecek yüreğine kazıdığın iki hece silinecek,
çürüyüp düşecek anıların ve acıların mezarlığına
ömrünü de alıp giderek: Eb - ru.

 
0 oy, 0.00 puan

Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri


Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız:
 

Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021