Senin adın gökkuşağı benim için
Nadir görünen ve ellerimi uzattıkça uzaklara gidebilmeyi bilen tek
Varlıksın
Bir nefes kadar yakın gökyüzü kadar uzak
Sevgili ey sevgili
Usandırdı inatlara yeminlerin beni
Ben senin usandırmandan usanmadım
Sen uzaklaşmayı becerdikçe sana kavuşmamaktan usandım
Oysa elimi uzatınca sarılacak kadar yakın olan sevgili
Biliyorum ki içindeki duygular fırtınalar benden daha deli
Nasıl becerdin böyle uzaklara gitmeleri
Ne dedin de susturdun içinden gelen t
aşkın fikirleri ve nasıl coşturdun
Kendinle beni
Neydi gayen çaban ispatın
Kaç
aşka yelken açarsan aç beni unutamazsın demem miydi
Bu inat sürdürmelerin
Unuttum demek miydi uzaklara açtığın yelkenleri
Oysa bilmez miydik unuttuğumuz zaman savrulurdu
aşkın külleri
Gökyüzünde keşfedeceksin ki gidenlerden en değerli olan beni
Gökyüzünde arasın belki yeryüzünde kaybettiğin seni
Ve bir gün geri dönersen eğer ben seherdeyim
Herkesin uykuya daldığı sessizlikteyim
Gelirsen giderken sıkmayı unuttuğun musluk damlalarında göz yaşlarım
Gelirsen tezgahın üzerinde bıraktığın iki fincanın içinde biri sen biri
Benim neskafelerin
Gelirsen aklımı yarım yamalak bıraktığım o holdeyim
Gelirsen gözyaşlarımla boğulduğum o taksideyim
Gelirsen toplamak istesende toplanmayacak hayallerinim
Ve gelirsen göreceksin ki ilk gördüğünde özünde olan o eski benim
Eski Neşe'yim.