Sana bu yazıyı bir geceyarısında yazıyorum
Özgürlüğün zirvesinde sohbete dalmış yıldızlar
Hazin bir şarkl tutturmuş maziden kalan
Zavallı dünya habersiz zavallı dünya sağır
Bir tek ben dinliyorum
Derken kayıp gidiyor yıldızlardan biri
Bir intikam fişeği gibi saplanıyor karanlığın karnına
Senin namına yıldızLarı kıskanıyorum
Kimbilir kaç ışık yılı uzakta
İmanım gibi biliyorum vakit ayrılık vaktidir
Ve gazinolarında şairler mısra arıyorlar masaların altlarında
Kanını içiyorlar bilmeden cennet otlarının
Ben ise yurdumun en sert tütününden bir sigara sarıyorum
Dumanını ciğerlerime değil ta iliklerime kadar çekiyorum
Ne kadar ceylan varsa Asya collerinde
Domaniç yaylasında ne kadar dizginsiz at
Başlıyorlar koşmaya kılcal damarlarımda
Sıcak solukları yalarken alnımı
Toynaklarımı hissediyorum alyuvarlarımda
Sana bu mektubu evimin balkonundan yazıyorum
Elimi koyuyorum tam yüreğimin üstüne
Birbirimize verdiğimiz sözLeri hatırlıyorum
Ulu kayalar parçalanıyor beynimin bir yerinde
Bir yerinde demirden dağlar eriyor
Sana olan sevdamı yineliyorum
Ve bildiğin sebeplerden ben gelemiyorum
Ve yine biliyorsun ki sevmedim sıcaklığından b
aşka bir şeyi
Başı dumanlı dağları, dolunayı, ufukları
Birde rüzgara tutulmuş saçlarını sevdim
Önce Allah sonra genlerim şahit
Sevdamı ilelebet yüreğimde saklayacağım
Ve şairler doğruluyorlar masaların altlarından
Parmaklarının ucunda geleceğin karanlıkları var
Benim kalemimden kan değil
aşk damlıyor
Ve geceler boyu böylece geleceği emziriyorum
Kahrolayım sevmedim gözlerinden baska bir seyi..
Bir de Seni çok Sevdim..