Kiraz kurdu gibi girdin içime
Erittin etimi, kemiklerimi.
Bitmez sarhoşluklar verdin içime
Unutturdun gayrı sevdiklerimi.
İstilân altında
aşkın sarayı
Getirdin başıma bin bir belâyı
Açtın bağrıma onulmaz yarayı
Kimse bilmez, aslâ, çektiklerimi…
Mecnun’unum, sensin çöllerde Leylâ’m
Düşlerim mekânın, mülkündür hülyam
Hüsnünle yoğruldu, kavruldu mayam
Özlemden unuttum öldüklerimi.
Dokudun içime derbeder derdi
Dağladı kâlbimi, baygınlık verdi
Sihrin bedenimde her yere erdi
Unuttum âniden bildiklerimi…
Cevabı zor soru sormuşsun bana
Hasretten tuzaklar kurmuşsun bana…
Mahkumluk damgası vurmuşsun bana…
Acımdan unuttum güldüklerimi.
Yüzüm güleç ama, içim çürüktür
Gözün
aşkı tutuşturan körüktür
Atamam bir türlü, bu nasıl yüktür?
Unutur yazarım sildiklerimi!..
Şubat 2001