Bir eylül feryadıysa terkedilişler
Bu uyançlarım nereye payidar?
Değmediğinde yüreğe bahar kokun
Bir yalnızlık demi olur sensizlik
Sarsılırken Geyşa kalıntısı süzülüşler
Saklanır gizler kimono kuşanımlarına
Durursa viran bağlarım gün korkularında
Yakar gözlerin acıyı çığlık çığlık
Sazlar suskun figanlar dökülmekte dudaktan
Bir alaturka Nalan saçılmakta pervasız
Ne etse gecedir hüzzam içimsemeler
Ne etse nihai fermandır fasıl haykırımları
Zemheri tutulmuş mevsim dizginlerinde
Doğa kırmızı gülün aliyle hınca hınç
Zaman mıhlanıp kalmış sorgusal haykırışlarda
Selam salar Melankoli gün bağlamlarına
Bir hicazkar gönül sızarken sevdaya
Damıttığı umut düşleridir körpe
aşkların
Ahir sevgilerin gardenya buğularında
Tuval üstü jale olur rüzgar oynaşmaları
Yaşamak
Bir Pazar kahvaltısı
Yaşamak
Tan yerine yazmak sevdayı
Yaşamak
Vokalinde “yalnız
aşklar senfonisi”yle
Aşk kere ölürken
Öykü öykü sarmaktır zamanı