Hüzne bulanmış bir karartı yine
Başı bozuk bir gece daha
Sanal gündüzlerim ve,
Olgun hayallerımle başbaşa.
Daha sormadan gönlüme,
Habersız saf özüme bellı etmeden
Yarggıç oluyorum tek tabanca
Gönlüme cevap hakkı vermeden .
Alıp benliğimi karşıma densizce
Bağırıyorum kızıyorum,
Ama o hıç gücenmiyor hem kırılmıyorda yazık.
Kimi zaman buzlarımı attım alevlerin üzerine,
Kimi zamanda güneşi kurtardım soğuk bulutlardan...
O zaman cevap verirdi mütevazice
Sanık durumundakı gönlüm sinsice.
Galiba gönlümde kızmıştır bana:
Ne dinlendirdim ne de yormadım diye,
Eksimi artımı sormadım niye?
Şimdi kendimi koydum sanık yerine
B
aşka kimseye soramam hiç bir şey ,
Üzülürüm , incinirim diye
Ama gücenmedimde kimseye...
Şafakla birlikte sona eren değişim
Klasik kişiliğim gelir yeniden
Işıldayan bir güneş tüketir kalemimi,
Yine susar garip heveslerim ,
Hiç sesi soluğu çıkmaz divane düşlerimin.
Bamb
aşka ümitler kaplar içimi,
Onada suçlu özlemim kıyar,
Sıkılır değişmekten yaşamaktan, oracıkta sızar
Geri gelir yeniden ,hiç üşenmeden:
Yirmi dört yaşında bir ihtiyar...