Yakından tanığım
aşk denen şeye,
Adem'le, hav v da n çıkıp da geldi
Alem-i şu mu l da oldu terbiye,
Fıtrat-ı alemden, kopup da geldi.
Tarihi asırlar, önce yazıldı,
Firdevs bahçesin de ipe dizildi,
Yakup la, ke n a n da, sırrı çözüldü,
Kuyu'da y u su f la akıp da geldi.
N i li n d i r göz yaşı, ilk durak yeri,
Asada belirdi mu s a n ı n nuru,
Tur dağın da yandı, sevdanın harı,
Be r z i alemden ilk bakıp da geldi.
Veysel le coşup da hayat da kaldı,
Yemen de kavruldu, bedir de yandı,
Resulde can buldu, me k ke de döndü,
Kabe de putları, yıkıp da geldi.
Habeş le duyurdu, alemi sardı,
Medine dir
aşkın, temeli yurdu,
Alem şahit oldu, hu kuğu buldu,
Ker bela da kanı, döküp de geldi..
Nuh-i tufan da,
aşk yayı gerildi,
Lu t da yanlışlıklar, yere serildi,
Mizan-i mektepte günah soruldu,
Cihana tohumlar ekip de geldi..
Yunusla korlaş d ı
Aşkın ateşi,
Mecnundan leylaya sunulmuş dersi,
Ferhat la şiir leş m iş,
aşkın hülyası,
Ne kayalar yarıp, söküp de geldi.
Karaca yım
aşk-ı tarihe sordum,
Derleyip toplayıp, sizlere sundum,
İşte şiirim bu toplayıp durdum,
Maziyi kağıda döküp de geldim..........
Zikrettin Karaca