Günbatımı gelmiş kapıma
Işıkları kırmızı
Hatıran kaybolurken bu batışta
Yarını görmeyecek takılı kalmış
Bir gülüş var aklımda.
Yalan,
Hile,
Oyun,
Her şeyi söylerim.
Belki hiçbiri değil
Kalbini, duygularını rehin veren
Sen
Umarım bir gün
Aşk ile
Dirilirsin.
Yaşanmış ne varsa güzellikten
Aşktan yana
Tertemiz zihnimin odalarına kaldırdım
Ben severken tam sevmişim
Üzerimde alacağın yok
Konuşma
Sevme
Tutsak alınmışlığına yan
Sen kendi hapishanenin
Gardiyanı
Müdürü
Mahkumusun.
Karanlık toprağın içinden
Filiz veren tohummuş sevgi
Yırtar geldiği yeri
Meğer gönlü acıtır
Bu sızı öyle sürer ki
Hem yukarı
Hem derine kökleri.
Böylesine acı verir
Her bahar
Sürgün verirmiş
Aşk.
Bu kaynak aksın
Kanasın yaram
Neyim varsa dökülsün
Bu
aşkla yürüsün bir ömür
Yeni yetenekler, tomurcuklar versin.
Yokluk
Acı,
Hasret,
Acziyet,
Yüreğin ateşi
Yandıkça kalmasın içinde
Kibir,
Bencillik
Haset.
Ağır
Ağır
Anlıyorum:
Hz Yakup'u
Hz Yusuf'un kokusunu
Nasıl aldığını
Öyle bir anlayış ki kırk yıl ister
Özlemle
Pişmiş
Ama hiç ümidini kaybetmemiş Rabbinden
Öyle bir yürek ki
İmanını imanla bilemiş
Her küçük kıvılcım bir güneşmiş
Ve Rabbin emri nihayetine gelmiş
Budur
aşk ile beklemek
Budur gerçekten Allah'tan razı olmak
İman etmek güvenmek adına
Var gücünle
Yüreğini temiz duygularla
Beklemek,
Nöbet yerini
Hiç terketmeden.
(Mayıs 2013 İstanbul)