(1)
saklama benden kendini
bırak da seni tanıyayım tâ baştan
saçının bağını çözdüğüm gibi
çözeyim seni ilmek ilmek
karanlık her noktana ışık gibi gireyim
aç gözlerini sevgilim aç!
gözlerinin pervazına kondum
sana çok yakınım hem de çok
kaldır! göz kapaklarını
kaldır! Kaldır! ve içindeki dünyaya
kanat çırpsın bu rûhânî kuş
Anka kuşu gibi Kaf Dağı'na
bırak! içinde öteyim, çığlık atayım;
hatta ağlayayım
her ağladığında ıslansın kanatlarım
çalıdaki serçeler gibi
güneş gülüşlerinde kurusun
ıslak tüylerim
(2)
rûhunun coğrafyasında gezmek istiyor bu Piri Reis
içindeki çöllerde susamak ve
serap görmek hevesindeyim
aşkınla Mecnun olacaksam
içindeki çöllerde olayım
ey kara saçlı Leylâ!
benim aradığım su içinde
susuzum Leylâ! Su, su, su ver!
yalvarıyorum sana bu
aşkın çölünde
ölüyorum Leylâ! Ölüyorum!
uçurumlarından yuvarlanayım okyanuslarına
keder kuyularında sabahlayayım
yeter ki iç dünyanı bana aç!
cennetinden gül koklayayım
cehenneminde yanayım
sadece senin cehenneminde
ateşinin alevlerini gül yaprağı diyerek
şehvetle, pürhevesle öpeyim
yeterki içinde ben olayım
rûhunun coğrafyasında
dolaşayım âvâre,
kendi izimi bulayım
yani seni sevgilim yani seni
(3)
kıyâmeti içinde beklesin rûhum
seninle, sende haşrolmak yegâne hayâlim
sen koza ol! doğur beni kelebek gibi
ikinci annem ol büyüt beni
aşkının sütüyle
dudaklarından damlasın
rûhumun damağına
aşkın ak sütü
biliyorum kalbin bal kovanı
aşk çiçeğinin özünden bal
var her peteğinde
bir parmak bal sür
ağzıma sür, sür sür
aşkım
aşkım
bal sür
parmağınla
aşkını
ver!
Soner Çağatay 1 Nisan 2011 / Wuppertal
Bu serbest şiir bir cevap mahiyetindedir ve şiirdeki çizgim bellidir.
............Sesi ve yorumuyla şiirime zenginlik katan GAMSELİYE sonsuz teşekkür ediyorum...