Ah ne vakit bitecek ruhumun ıstırâbı?
Ne tel kaldı sazımda ne de sağlam mızrâbı.
Yaktı kavurdu beni inceden derin sızı;
İkbalimden kayıyor sanki ülker yıldızı...
Yüreğimde hışımla uyanıyor volkanlar?
Artık gözyaşı değil gözlerimden akanlar!
Efkarlanan başımda ölüm gezer korkuyla;
Çok uzun bir süredir kavgalıyım uykuyla...
Bir yayla görüyorum, ötelerde bembeyaz;
Keşke gidebilseydim dilimde bitmez niyaz...
Uzaktan gülümsüyor oranın sakinleri.
Belli ki bırakmışlar kalplerinden kinleri.
Semalarda gezinen birer yıldız olmuşlar.
Gecemi aydınlatan lamba gibi dolmuşlar.
Hangisine uzansam bana:" Durma gel!" diyor,
Sıyrıl dünya yükünden:" Nedir bu engel?" diyor.
Gönlüm yandı kavruldu hüznüm göğe savruldu;
Ölüm
aşkla vuruldu özüm Sen'de duruldu.
Gönül dağım dumanlı fırtınalı devamlı;
Benle hem hal olanın her an yüreği gamlı!
Nerde bende o paye sinem yüklü günahla.
Aşka ulaşmak gaye kalbim yanar bin ahla!
Ey nefsimin Haliki! Kainatin maliki!
Muradım kul olmaktir; Sana candan hakiki
Murat CANBOLAT
Şiirime eşsiz yorumuyla güzellik katan değerli kardeşim Mustafa Doğan Bey'e ve yorumlarıyla beğenilerini eleştirilerini sunan değerli site sakinlerine sonsuz teşekkürler...