Kimi "bu nedir?" diye danıştı çok âlime
Târif edilemeyen bamb
aşka bir haldı
aşkKimi bir melek sevdi, kimi düştü zâlime
Kimine zehir oldu, kimisine baldı
aşkİstediği herkesi bir şekilde kandırdı
Kimisine çirkini hoş bir güzel sandırdı
Züleyhâyı Yusuf'a cayır cayır yandırdı
Yürekleri dağladı, aklı baştan aldı
aşkÖylesi büyüktü ki yüreklerden taşardı
Ferhat dağları deler, Mecnun çöller aşardı
Bâzılarıysa onu çocuklukta yaşardı
Papatyayla bakılan mâsumane faldı
aşkBenim de yıllar önce biri çıktı bahtıma
Şükür olsun onunla erdim cümle ahtıma
Ummadığım bir anda çöktü gönül tahtıma
Ne 'geliyorum' dedi, ne kapıyı çaldı
aşkŞimdi hatırlarım da şöyle mâziye bakıp
Mektuplar göndermiştim yâre ucunu yakıp
Bana hissettirmeden damarlarımdan akıp
Yüreğime yerleşti, derinlere daldı
aşkGözle görülmese de varlıği kesin, netti
Üç harf, tek hece ismi bütün cihâna yetti
Kimıne hoş davrandı, bir ömür mutlu etti
Kimine acımadı, dertten derde saldı
aşkSon zamanlarda onu kimliğinden soydular
Sözümona sevmeye üç beş günde doydular
Şehvet denen duygunun adını
aşk koydular
Taş plâkta kayıtlı şarkılarda kaldı
aşk.
Sevgili dostlar rica etsem şiirin hikâyesini de okurmusunuz, benim için şiirden daha önemli.
Şiirimi güne lâyık gören seçici kurulumuza ve zaman ayırıp okuyan tüm şiir dostlarına teşekkürler.
.
Yazarın Notu:Bugün eski şiirlerime göz atarken, bu şiirimde, aramızdan ayrılıp ebediyete intikal eden Kocakurtsoylum ağabeyimizin yorumunu gördüm, içim cız etti.
Gerçek âleme göçen diğer dostlarımız Hiçbitmez şâir ve Asım Kısbet ağabeyi hatırladım.
Onları ve aramızdan ayrılıp şu an gerçek alemde olan tüm dostları rahmetle analım, rûhları şâd olsun diye bu şiiri yeniden paylaşmak istedim, mekânları cennet olsun.