Her gün doğumunda kaplar içimi.
Bir heyecan kasırgası.
Gün içinde bilmediğim bir zaman,
Ya da bilmediğim bir mekânda görürüm diye
Evet, belki görürüm diye heyecanlanırım.
Bu heyecanla ben, adeta yeniden canlanırım.
Kalbim duruverecekmiş gibi olur adeta.
Her köşe başında.
Her köşesi sanki sana gebedir gezdiğim her yerin.
Ve köşelerin yerine,
Ben çekerim doğum sancılarını.
İşte bu doğum sancılarıyla b
aşka heyecanlanırım.
Her bir heyecanla yeniden canlanırım.
Engin sularında seni gizler Akdeniz.
Denizin dalgalarıyla oluşan siluetlerin oluşur,
Çeviririm gözümü denizle birleşen,
Ülkemin güneyine surlar misali yerleşen Toroslara.
Yine, evet yine seni görürüm.
Doğuda seni görürüm batıda seni.
Güneyde sen varsın, kuzeyde sen.
Ben oldun bende ki,
Bu gönül sana oldu bende.
Bir dere idim,
Deniz doldu içime ve deniz oldum..
Minicik bir senk idim.
Sevginle yüce dağlara denk oldum.
Kaba gelirdi söylediğim sözlerim,
Şimdi sözlerimle kulaklarda ahenk oldum.
Ben eski ben değilim artık,
Seninle bir b
aşka ben oldum.
Nerdeyse
aşkıma ihanetle suçlamak gelir içimden,
Bu çaresiz, bu zavallı yolları.
Sensizlikle cezalandırdığını düşünürüm.
Bu çaresiz, bu masum kolları...
Çünkü seninledir,
Bahçemdeki güllerin alları...
Seni tutar tüm ağaçların dalları.
Sen olmasan nasıl yapsın ki çiçek bularak
Arılar balları.
Sensiz kalsam doldururum çoğalarak,
Yeryüzündeki tüm salları.
Sakın bitsin demeyesin bu
aşka,
Desen de biter sanma..
Elektrik düğmesini istediğin kadar kapatsan.
Barajdaki enerji biter mi sanırsın.
Aşk öyle bir deryadır ki,
O deryadan su almasan da o derya bitmez...
Bilakis her su alışta ise çoğalır deryadaki sular..
Aşkın önünde yerle yeksandır tüm pusular...
Öyle bir ışıktır ki
aşk,
Gözlerini kapatsan da yok edemezsin can...
İşte içimdeki
aşktandır heyecanım..
Aşkla ziyadeleşir sanki canım.
Desen ki yaz
aşk için bir kitap.
Aşka
aşktır en güzel hitap.
Mustafa EROL