Bilmez mi ki;vakit
Göğüs kafesimizin içinde bastırılan arzular
Zincire vurulmuş müebbet olsa da
Tuttum her bir dilek,O’na’yönelir
O, saadet ki
“Mum,alevi gibi içimizi titretirken
Kahkahalarla sınırlı gülüşlerimiz dudağına göme dursun
Kopan bir fırtınada yerle bir olup yok olacağız sanırız
İşte O’an Ayrılık;
Ab-ı hayat hükmüne bürünmüş
Yaralı kalbin, ipini çekmek için
Ateşten gömleğini giyip kasıp kavurmak isterken
Bedeni toprak,ruhu ölü gibi yaşarken kahrından ölüyor
Zira;
İhtirasların heybetine bürünmüş
On iki ayın kavşağında basirete takıl sa da
İç yarıkları duvarlarını kazıyarak belirginleşirken
Kimseye"çaktırmadan" duygularını körüklüyor
Belki de!
Kıymetini bilmediğimiz
Aşk-tan sorumlu”
Gözyaşlarımızı ziyan edip resimlere hüzünle bakarak
Kendimizden geçebiliyoruz
“Ey sevgili!
Düşün ki ,
Yokluğun ,yaralı yanımdan VURUYOR
Remziye ÇELİK
03.08.2014