bir çalı dolanır ayaklarıma
gül kurusundan öte kokusu
çile çizdiğim çentikler nasırlanır
ve sen yürekte acıların tortusu
unutma
uzanan ellerin ayı toplarken
bir ürperti gelir tüylerin dikilir
düşler yaşama ayrı makamda yılışır
öyle bir soğur ki gerçeğin kiri
bin dost ufalır taam eylerken
şuh kahkahalarda yıkılır kaldırımlar
ama
el ayak çekilip de kül olunca gece
öyle bir şamar ki gerçek üşütür
sevgi ektiğin karanfillerde kızarır çizikler
yıkıldıkça üzerine hataların donar kan
aşk bile boşlukta öksüz asılır
yalnızlığın gülerken kimsesizliğine
çimenlerde gözyaşların kalır
mersaus 21/06/200...