Yıldızlar arasındayım bu gece temsili
Bilirim ki benim gibiler çok eskidi
Zamana uyarlıyorum artık tüm sözcüklerimi
Gece saat on iki
Heceler suskun dudaklarımın mabedi
Endülüsde raks vakti
Deli Marmara'da coşkun fırtına
Dalgaların kıyıya sürüklediği manzara
Balıkçı tekneleri ve marina
Sen hiç dönüşsüz seferler gönderdin mi mendil sallayarak
Ezberlediğin makamlar hoyratça geri geldi mi yansıyarak
Beklenmedik bir alabora sürükledi mi seni aymaz vakitlere
Gelmeyen trenlerin raylarına döktün mü solan gül yapraklarını
Annenin ak sütü gibi düşerken gözünden inci taneleri
Birikirken göz pınarlarına damlalar
Belki de
Ne sen anlarsın beni, ne bir b
aşkası
Neyse ne
Sus pus bir lisan konuşuyorum kendi kendime
Ne bilen, ne tercüme
Çok uzaklardan bir yıldız kaydı
Geride kalanı kim sorardı
Boşver söylediklerimi
Unut gitsin
Sen kaderin ta kendisisin
Bir elimde eğirilmemiş çile yumakları
Diğer elimle beyaz güvercinler uçuruyorum göklere
Ölüm kadar gerçek
Hayat kadar masalsı
Aşk bir yalandı...
HAZAN