AŞK AŞK AŞKNadasa bırakılmıştı gönlüm yıllarca.
Unu elemiş eleği asmıştı güya.
Hayat tek düze bir hayattı.
Böyle bir hayatta her şey bayattı.
Ne güneşin bir manası vardı,
Ne de ayın.
Ne kahvelerin tadı vardı,
Ne de çayın.
...Ne kirpik denen okun anlamı vardı,
Ne de yayın.
Ritmi öylesine düşmüştü ki nabzı gönlümün.
Ne attığı belliydi ne atmadığı.
Manasızca atar dururdu tek tek.
Ne zaman ki seni tanıdım ey yâr.
Ritmi değişiverdi kalbimin.
Taksilerin gece taksimetresi misali
Hızla atmaya başladı işte o andan sonra.
Mantığımda ihtilâl oldu.
Devrik kral idi artık bendeki akıl.
Teslim olmuştu gönlüme akıl ve mantık.
Gönlüm de sana esir..
Sana esareti gerçek hürriyet bilir gönlüm.
Ne güzelmiş meğer yâre esaret.
Raviler az anlatmışlar büyüklüğünü
aşkın.
İhsandır çünkü gönle
aşk.
Her bir an gönülde çarpılır binle
aşk.
Mikyası olmazmış asla meğer
aşkın.
Bir anı bile bir ömre değer
aşkın.
Aşkı ciltler dolusu söz değil,
Aşkı akla esir olmuş öz değil,
Aşkı bir anlık bakış anlatır.
Nârdan nura döndüren bakış anlatır.
Mustafa EROL
12.Ağ.2012
Manavgat / Antalya